DUBAI/BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Dubai'de 6 gece 7 günlük bir tatil yaptık. Şunu söylemek isterim ki tatilinizi kendiniz ayarlarsanız tur şirketlerinin yarı fiyatına bu işi halledebilirsiniz. Bir kere uçak biletlerini çapraz kontrol edin. Biz Pegasus'la gittik. Biraz sıkış tepiş, rahatsız ama THY ve Emirates ile arasında 800-1000 tl. oynuyor. En nihayetinde business class gitmeyecekseniz 4 saatlik bir yolculukta pek birşey değişmez diye düşünüyoruz. Otele gelince biz son zamanların moda uygulaması Apartment Otel aşığıyız. 2 oda bir salonu, 1 tuvalet 2 banyosu ve LCD televizyonları olan bir otelde kaldık. Dubai'de Mankhool bölgesi sırf bu Apartment Oteller için ayrılmış. Bölgede 24 saat açık bir süpermarket var. Dolayısıyla her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Tatilinizi kendiniz ayarlarsanız şehir turu ve çöl safarisi gibi etkinlikleri de yarı fiyatına halledebilirsiniz. Hatta bunları yaparken kimse size şu saatte kalkın, şu saatte şurda olun demez. Bu arada yanlış anlaşılmasın bizim 6 gece 7 günlük ödediğimiz para tur şirketlerinin 4 gece 5 günlük fiyatlarının yarısı.
En başta şunu iletmek isteriz. “Dubai çok ucuz.” “Dubai’de telefonlar çok ucuz.” “Dubai’de yeme içme çok ucuz.” “Dubai’de elektronik sudan ucuz.” HEPSİ KÜLLİYEN YALAN (İstisnalar kaideleri bozmaz. Iphone 5 ucuzdu Allah için. Bir de Coloumbia markası çok ucuzdu ancak onda da ne hikmetse ya small ya da XXL bedenler kalmıştı). Yeme-içme için Türkiye’ye göre %10 ile %25 pahalılığa kendinizi hazırlayın. Giyim için de aynı sayılır. Gerçi çarşıda, caddelerdeki mağazalarda dolaşırsanız çok uygun şeyler bulabiliyorsunuz ama özellikle Hint mahallelerinde dolaşmak koku algılarınızın bir-iki gün boyunca duyarsızlşmasına sebebiyet verebilir. Kenar mahallelerde elerinde son model kullanılmış telefonlarla sizlere yaklaşan insanlar göreceksiniz. İşte o telefonlar ucuz. Ama almaya cesaret edebilirseniz.
Dubai’ye ilk ayak bastığınız andan itibaren bir düzen, intizam ve gösteriş hissediyorsunuz. Bir kere şunu açıkça belirteyim. Dubai halkı Şeyhin (http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhammed_bin_Ra%C5%9Fid_El_Maktum) vizyonuna %100 inanmış ve sahip çıkmış. Biliyorsunuzdur, Şeyh El Maktum petrolün gün gelip biteceğini öngörerek Dubai’yi turizm şehri yapmaya karar vermiş. Şeyh bir zamanlar çöl ve bedevilerin bulunduğu bu alanı 10 yıl gibi kısa bir sürede dünyaca ünlü bir şehire dönüştürmüş. Ekonomik düzey de halkı tatmin ediyor ki tüm herkes bu uğurda çalışıyor. Bir de en önemli husus da ülkede yolsuzluk olmaması. Balık baştan kokar. Şeyh bu tür şeylere dikkat edince halk da ayak uyduruyor.
Vize
Dubai'ye vize almak çok kolay. Kişi başı 80 euro. Pegasus, Emirates ve THY zaten kendilerinden bilet alanlara ücreti karşılığı vize hizmeti veriyor. Ancak en azından Pegasus bi dünya evrak istiyor. Ben bununla uğraşmam derseniz 180-200 tl. hizmet ücreti vererek Dubai vizesi hizmeti veren tur şirketlerinden 2-3 iş gününde sadece pasaport fotokopisi ve fotoğrafınızı vererek işlemlerinizi halledebilirsiniz.
Hava
Biz Dubai’ye 1-8 Şubat tarihlerinde gittik. Hava ilk gittiğimiz gün yağmurluydu. Yılda iki gün yağmur yağarmış biz de bir tanesine denk geldik. Hava sıcaklığı 23 ile 28 derece arasında sıcaklıklar gördük. Ancak ilk günden son güne gece gündüz şort, tişört ve terlik çok rahat giyebildik. Çünkü oranın sıcaklıkları Türkiye gibi değil. Oranın 28’i bizim için 33 derece gibi hissediliyor. Yazın sıcaklıklar 40-54 derece arasında değişiyormuş. Dubai'yi adam gibi görmek istiyorsanız yazın gitmeyin deriz. Şubat-Mart arası ideal gibi gözüküyor. Gerçi çok sıcak havada bir yere gidecekseniz bile taksi, metro veya otobüs olsun farketmez burnunuzu klimadan dışarı çıkarmıyorsunuz.
Ulaşım
Taksi kesinlikle ucuz. Havaalanından gelirken açılış 25 AED ile yapılıyor, şaşırmayın, itiraz etmeyin tarife bu. Ancak şehir içi açılış 3 AED. İstanbul açısından düşünürsek şehirde trafik yok. Ama ışıklarda çok bekleniyor. Yer yer 8-9 şeride çıkan yollar da trafik akışına yardımcı oluyor. Bizim gözümüzü korkuttular saat 15’den sonra felaket trafik oluyor diye taksiyle 15 km yol gittik ama trafik ışıkları haricinde hiç durmadık.
Yeni inşa edilen modern ve lüks metro, eğer otelinize yakınsa, daha kolay ve daha ucuz bir ulaşım aracı. Bizce kullanmaktan çekinmeyin. Metroya biniyorsanız metro kartını ve fişini atmayın. Aynı kartla çıkışta da dıtlatmanız gerekiyor. Aksi takdirde “Ben kartı kaybettim abi güvenlik kapısından çıkayım” ayakları yemiyor tıpış tıpış “Exit Ticket” alıyorsunuz iki katı fiyatına. Bi de sahtekar gözüyle bakılması da cabası. Otobüsü ise çok tavsiye etmeyiz. Bu arada yayaya saygı var, hemen duruyorlar. Korna ise bizden az.
İletişim
1. Telefon: İki GSM şirketi mevcuttur. Etisalat ve Du. Biz gitmeden sorduk soruşturduk en iyisi Etisalat dediler. Gittik 40 AED’ye kontörlü simkart aldık. Üzerine 25 AED’lik kontör aldık. 6 gün için yetti de arttı bile. Telefon konusunda çok kaliteli bir hizmet beklemeyin. Kapsama alanı konusunda biraz zayıf. Bizim avea bile daha iyidir heralde.
2. İnternet: Kimseye skype’dan görüşürüz diye söz vermeyin. Zira ülkede skype, viber vb. yasak. Gerçi telefonunuzda app yüklü gelirseniz görüşebilirsiniz ne var ki bu sefer de devreye internet hızı giriyor. Koskocaman şatafat şehri Dubai’de hala daha GPRS ile internete girmek zorunda olduğunuz bölgeler var. EDGE çok çok çok çok yavaş. 3G ise telefoncunun ikazı ile kullanmadım. Çünkü nedense 3G bütün krediyi bir anda tüketiyormuş. Bütün bunların dışında internet için güzel bir uygulamaları var. Günde 5 AED’ye sınırsız internet. Hemen heyecanlanmayın 25MB’dan sonra çok çok çok çok yavaş EDGE hızı çok çok daha yavaşlıyor. Yine de hiç yoktan iyidir.
Giyim
Yeme-İçme
Biz yurtdışında yemek yeme konusunda bulabileceğiniz en kıl insanlarızdır. Tayland’da günde üç öğün ya pizza ya hamburger yemek için 10 km yol teperdik. Ama Dubai’de biz bile sorun yaşamadık. Bi kere domuz eti derdi ve en önemlisi kokusu yok. Bir sürü Türk lokantası var. Arap lokantaları da ihtiyacınız için yeter de artar bile. Dubai’de 72 milletten insan bulunduğu için hemen her mutfaktan restoran bulmak kolay. Kısacası yemek için 7/24 ne isterseniz bulabilirsiniz. Alkol kullanımı ile ilgili hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Tüm otellerde alkol hizmeti veriliyor. Ayrıca turistlerin bulunduğu her ortamda da alkol mevcut. Çöl üzerine kurulu bir şehir olduğu için su sıkıntısı var. Ama bu susuz kalacağınız anlamına gelmez merak etmeyin. Bunu şehir turu rehberi şöyle açıklamıştı: "Tur boyunca kişi başı yarım litre su hakkınız var. Benden daha fazla su isterseniz veremem. Ama benzin isterseniz onu istediğiniz kadar veririm." Adamlar bakmışlar çölün ortasında su sıkıntısı var, yüksek teknoloji yardımıyla deniz suyunu arıtmaya başlamışlar. Açıkçası suyun tadı fena değildi. Biz bi fark hissetmedik. Bu işi o kadar iyi becermişler ki çölün ortasında bir vaha gibi her yer yeşillik ve çiçek. Çiçekleri gördünüz yerde eğilip şöyle dikkatlice bir bakın. Aradan hortum geçtiğini göreceksiniz. Adamlar tüm Dubai'yi denizden elde ettikleri suyla suluyorlar bi de. Sadece bu değil deniz suyunu arıtırken çıkan su buharından da elektrik üretiyorlar.
Gidilesi Görülesi Yerler / Yapılması Gerekenler
Herşeyden önce ilk gün Şehir Turu’nu mutlaka yapın. Zira kabataslak şehri öğrendikten sonra hem herşeyi daha rahat algılarsınız hem de ileriki günler için daha iyi bir planlama yapabilirsiniz. Şehir turunu oteliniz ayarlayabilir. Biz Şehir Turu, Safari ve Dhow Cruise'u kişi başı 390 AED'ye mâl ettik. Daha ucuza da bulunabilir ancak uğraşmadık.
Dubai Mall (Waterfall, Dubai Aquarium, Underwater Zoo, Dancing Fountain):
Dubai Mall dünyanın en büyük alışveriş merkezi. Harbiden öyle. Gez gez bitiremezsiniz. Fiyatların bir cazibesi yok ama. Metroyu kullanacaksanız yaklaşık 1 km. uzakta iniyorsunuz ama korkmayın. Hiçbir şekilde sıcak havaya temas etmeden kapalı ve klimalı ortamdan yürüyen bantlar üzerinde geliyorsunuz. Waterfall dedikleri ise alışveriş merkezinin içindeki yapay bir şelale.
Adamlar yapmış ama. Dubai Aquarium ise Guiness Rekorlar kitabına girmiş görülmesi gereken bir akvaryum.
Underwater Zoo ise ismi gibi sualtında değil ama değişik hayvanlar görmek için birebir. Hoş biz bu hayvanat bahçesi konseptini sevmeyiz ama akvaryum bileti ile girildiği için hayır demedik. Zaten içerdeki hayvanlar da öyle fil, zürafa falan değil. Kemirgenler, sürüngenler falan var. Bütün bu anlattıklarımızın hepsi aynı binanın içerisinde.
Dikkat etmeniz gereken şey şu: İçerdeki dolaşma sürenizi planlayın. Zira saydıklarımızın dışında varsa çocuğunuzun ilgisini çekebilecek SEGA Republic ve Buz pateni gibi etkinlikler de var. Bunlara kapılırsanız akşam 20:00'deki büyük gösteriyi (Dancing Fountain) kaçırırsınız. Dubai Mall'un hemen dışında Burj Khalifa'nın gölgesinde gerçekleşen bu güzel gösteriyi kaçırmayın
Burj Khalifa :
Dünyanın en yüksek binası (828m). Rekorların yapısı (En yüksek bina, en hızlı asansör, en yüksek gözlem terası, en yüksek havuz...). Görmeden, tecrübe etmeden olmaz. İlk gittiğiniz gün veya gitmeden önce (eğer ki ilk günden çıkmak istiyorsanız) http://www.burjkhalifa.ae/ sitesinden bilet alın. Böylece kişi başı 125 AED’ye tepeye (124. kat) çıkabilirsiniz. Yok benim param çok diyorsanız uğraşmayın kişi başı 400 AED karşılığı istediğiniz zaman girebilirsiniz. Burda bir trick var yalnız. Bizim de sonradan öğrendiğimiz ve şehrin hemen her yerinde görebileceğiniz kırmızı BIG BUS TOURS standlarından da Burj Khalifa için bilet alabilirsiniz. Hem de 100 AED’ye. Binayı 4,1 milyar $'a mâl etmişler. Sabah 8'den akşam 23'e kadar yarım saatte bir tur düzenliyorlar. Türklük yaptık şöyle bir hesapladık. Günde 30 tur olsa her turda 50 kişiden günde 1500 kişi. Bunların hepsi randevulu girmiş olsa kişi başı 30 $'dan günde 45.000$, bu da yılda (hadi 300 gün çalıştı diyelim) 13.500.000$ eder ki elektrik haricinde hiç bir masrafın yok. Buna anlık girenler, özel günlerdeki yoğunluk ve hatıra eşya kısmındaki satıştan elde edilenleri eklersen fiyat uçar. E milyon dolarlara kiralanan/satılan ofisler, otel odaları vb. derken bu akıllı şeyh bu binanın parasını çoktaaan çıkarmış da kâra geçmiş bizce. İşte tam da bu yüzdendir ki Dubai Marina yakınlarında Burj Khalifa'dan daha yüksek bir bina yapma çalışmaları başlamış bile. Söylenene göre 1,2 km. uzunluğunda olacakmış.
Atlantis Hotel the Palm (Dolphin Bay, Aquaventure) :
Mutlaka gidilmesi gereken bir yer. İsme bakmayın otelle pek alakanız yok. Gitme sebebiniz aquapark.
Ortadoğunun en büyük aquaparkıymış. Gerçekten de güzel ve eğlenceli yapmışlar. Ayrıca merak ederseniz Dolphin Bay dedikleri yerde yunuslarla fotoğraf çektirmeden yüzmeye kadar bir sürü eğlenceli aktivite var. Yalnız Dolphin Bay kısmı sizin değil yunusların keyfine göre belirleniyor. Günün her saati giremesiniz. Ya gitmeden önce internetten biletinizi alın ya da sabah 09:00'da orada olun. Tur için kişi sayısı kotalı olduğu için sonra yer kalmıyor. Bizim gibi üzülmeyin sonra. Aquapark kişi başı günlük 225 AED. Yanınızda havlu götürürseniz ekstra ücret ödemezsiniz. İçerde yeme içme çok pahalı. O yüzden girişte kişi başı 45 AED'ye yemek menüsünü alın. Merak etmeyin porsiyonlar o kadar büyük ki menü yeter de artar bile. Pahalı olmasına rağmen bence paraya değer. Hatta bizim gibi tadı damağınızda kalabilir. Son gün gitmeseydik bir daha giderdik. Hatırlatmamız gereken bir husus da otele ulaşım. Otel şehrin çok dışında olduğu için taksi ile ulaşım Dubai için bile tuzlu olabilir. Burada yine metro imdadınıza yetişiyor. Kırmızı hattan Nakheel istasyonuna kadar metro ile gidin. Oradan ya taksiyle direk otele ya da Monorail'e gidebilirsiniz. Nakheel istasyonundan direk taksi daha ucuz olur. Zira Monorail kişi başı gidiş dönüş 25 AED. Değer mi? Kesinlikle.
Hem Palm Adası'nı tepeden görerek gidiyorsunuz hem de dönüşte otelin önündeki taksi kuyruğunda belki de bir saat beklemekten kurtuluyorsunuz. Ama dönüşte Monorail'den inerken hızlı olun. Zira çıkışta bekleyen taksi sayısı kısıtlı. Yoksa orada da beklemek zorunda kalırsınız.
Dubai Museum :
Şehir turuna katılırsanız zaten sizi götürecekler. Öyle aham şaham bir yer değil. Zaten Dubai'nin tarihi ancak 1930'lara kadar gidiyor. Yine de fikir edinmek amacıyla güzel bir yer.
Çöl Safarisi :
Mutlaka tecrübe edin. Zaten Dubai'de de bir laf vardır. Dubai'ye gelip çöl safarisi yapmayan Dubai'ye gelmiş sayılmaz derler. Çok sıcak olduğu için safari öğleden sonra 15:00'de başlıyor. Çölde ciplerin içinde lunapark ayarı 20-25 dk.lık bir gezi sonrası fotoğraf molası veriyorsunuz. Sonra da sizi çölün ortasında bir bedevi kampına götürüyorlar. 18:00-20:00 arası yemek, tennure ve göbek dansı etkinliklerine müteakip otelinize geri bırakıyorlar. Eğer midenizle ilgili bir probleminiz varsa safariden önce çok yemeyin yoksa hiç zevk almazsınız.
Burj Al Arab :
Burj Al Arab, denizi yüksek teknoloji ile doldurarak yapılmış, şatafatın ve lüksün doruk noktasına ulaştığı dünyanın ilk 7 yıldızlı otelidir. Dubai'ye gitmeden önce Burj Al Arab ile ilgili National Geographic'te bir belgesel izlemiştik. Çok etkilendik. Kesin gideceğiz dedik ama otele şort tişörtle giremeyeceğimizi öğrenince vazgeçtik. Zaten tatile gitmişiz bi de insanı memur ediyorlar. Yok ben illa görmek istiyorum derseniz ütülü pantolon ve gömlek takımınızı hazır edin. Burj Al Arab'da pastalı börekli bir çay saati turu 390 AED.
.jpg)
Jumeriah Beach :
Dubai'nin Konyaaltı'sı. Sanırım 17 km gibi bir uzunluğu vardı. Neredeyse şehir merkezinden Burj Al Arab'ın yanına kadar uzanan bu plajda 7/24 takılmanız mümkün. Plaj ücretsiz. Ama açık denize baktığı için dalgasız bulmak bira zor. Rüzgar sörfü ile ilgileniyorsanız bire bir diyebiliriz. Bayanların deniz girmesi ile ilgili bir kısıtlama yok. Ancak halka açık olduğu için ne olur ne olmaz biz Atlantis Hotel the Palm plajında denize girmenizi tavsiye ederiz.
Mall of Emirates :
Dubai Mall'u gördükten sonra bir hevesle ve heyecanla gittik ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Öyle büyük bir özelliği olan bir alışveriş merkezi değil. Yine de dolaşılabilir.
Dubai Mall'u gördükten sonra bir hevesle ve heyecanla gittik ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Öyle büyük bir özelliği olan bir alışveriş merkezi değil. Yine de dolaşılabilir.
Dhow Cruise Arap Yelkenlisi Seyahati demek. Gözünüzde öyle büyük bir yelkenli canlanmasın. Bizim günübirlik koy turu teknelerini almışlar içine masa atıp nehirde akşam yemeği eşliğinde tur attırıyorlar. Açık büfe yemek veriliyor. Bir trick verelim burda eğer iki kişi iseniz açık büfenin yanındaki iki kişilik masalardan birine oturmanızı tavsiye ederiz. Böylece hem yemeklerinizi soğumadan yer hem de tennureyi en önden seyredebilirsiniz.
Hardrock Cafe :
Dubai'de yoktur demeyin var. Meraklısıysanız en büyük Hardrock Cafe'lerden (en azından bizim gördüğümüz) biri diyebiliriz. Geri kalan herşey standart.
Ferrari World (Abu Dhabi) :
Bizce planınızın içinde mutlaka olmalı. Biz maalesef gidemedik. Çünkü yazık ki Türk ehliyeti küçücük Abu Dhabi emirliğinde geçerli değil. Niye arabayla gidiyorsun ki dediğinizi duyar gibiyiz. Sorun şu: Otobüsle gidilebilir Abu Dhabi'ye. Oradan da Ferrari World'e taksi ile gitmeniz gerekiyor. Burada sorun yok. Sorun çıkışta. Tam 10 farklı kişiye sorduk ve bize çıkışta taksi bulamazsınız dediler. Biz de tehlikeye atamadık. Şoför kiralayabilirsiniz ama o da bira tuzlu. Taksiyle gidebilirsiniz ama adam dönüşün zor olduğunu bildiği için fahiş fiyat veriyor. Dolayısıyla tur bulabilirseniz onunla gidersiniz. Ancak bulamazsanız çok tuzlu olur. Karar sizin.
Bizce planınızın içinde mutlaka olmalı. Biz maalesef gidemedik. Çünkü yazık ki Türk ehliyeti küçücük Abu Dhabi emirliğinde geçerli değil. Niye arabayla gidiyorsun ki dediğinizi duyar gibiyiz. Sorun şu: Otobüsle gidilebilir Abu Dhabi'ye. Oradan da Ferrari World'e taksi ile gitmeniz gerekiyor. Burada sorun yok. Sorun çıkışta. Tam 10 farklı kişiye sorduk ve bize çıkışta taksi bulamazsınız dediler. Biz de tehlikeye atamadık. Şoför kiralayabilirsiniz ama o da bira tuzlu. Taksiyle gidebilirsiniz ama adam dönüşün zor olduğunu bildiği için fahiş fiyat veriyor. Dolayısıyla tur bulabilirseniz onunla gidersiniz. Ancak bulamazsanız çok tuzlu olur. Karar sizin.
Son zamanlarda bizde moda olan açık hava alışveriş merkezlerine benziyor (Bornova Forum vb.). Bir de nehir turu yaptırıyorlar. Çok ilgimizi çekmedi açıkçası.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
1. Araba kiralayacaksanız otelin tekliflerine bağımlı kalmayın. Budget gibi güvenebileceğiniz markaların fiyatları bile daha uygun olabilir. Ayrıca Dubai Türk ehliyetini kabul ediyor. Ancak Abu Dhabi'ye gitmek isterseniz o zaman uluslararası ehliyete ihtiyacınız var. Sıradan kiralama şirketleri bu konuda sizi uyarmıyor ancak Budget uyarıyor.
2. Şehirde ve ülkede suç oranı çok düşük. Ancak bu dikkati elden bırakmanızı gerektirmez. İlk gün internet kullanmak amacıyla Etisalat’dan hat satın aldık ve aynı günün öğleden sonrası gayet lakayt bir adam telefondan arayıp 500.000 AED kazandığımı ve parayı almak için simkartın arkasındaki numarayı alıp kendisine söylememi, sonra da vereceği numaraya kontör atmamı söyledi. Çok uzatmadım he dedim geçtim ama anladım ki biz dolandırcılık konusunda bunlardan 100 ışıkyılı öndeyiz. Sen git Avrupalı Amerikalı kandır kardeşim biz Anadolu Çocuğuyuz yemeyiz. Ha bi de dilencilerine de ilginç. Yolda yürüyoruz yanımıza bi Land Rover yanaştı. İçinde iki tane adam tam Türkçe karşılığı olarak şunu dedi: "Abi Abu Dhabi'ye gidicez benzin paramız yok. Bi sakal atsan da benzin koysak arabamıza." Yuh dedim. Vermedim tabi ki. Ama tırsmadım da değil.
3. Dubai Duty Free tam bir hayal kırıklığı bizim için. Sigara ve alkol ucuz. Ancak diğer ürünlere kanmanızı tavsiye etmem. Özellikle elektronik ürünler ucuz gibi gözükse de Türkiye fiyatlarını bilerek gitmenizi veya internetten karşılaştırmanızı tavsiye ederiz. Ya pahalı oluyor ya da yakın olsa bile almaya değmez. Zira Türkiye’de aynı ürün özellikle e-ticaret platformlarında garantili ve taksitli olarak çok rahat bulunabiliyor.
4. Dubai dönüşünde gümrük kontrolüne dikkat! Bu zamana kadar havaalanı gümrüğünde çantalarımızın xrayden geçirildiğini hiç görmemiştik. Dubai’den gelen ekibe özel muamele yapıyor gümrükçüler. Bir üründen bikaç tane alayım Türkiye’de satarım falan demeyin yemez Anadolu Çocuğu.
DUBAİYE GİDİLMELİ Mİ?
Yorumlar
Yorum Gönder