Gezdik, Gördük Yabancı Diyarları

Almanya’nın 4. büyük şehri, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin ise en büyük şehri Köln’ü bir cumartesi günü gezme fırsatımız oldu. Bizi oldukça şaşırtan bu şehir ile ilgili edindiğimiz bilgi ve deneyimleri başlayayım yazmaya; Tarihi Orta Çağa kadar dayanan Köln, Romalılar tarafından milattan önce 50 yıllarında kurulmuş. Başlarda koloni şeklinde kurulan bu şehrin adı, Roma İmparatoru Claudius’un eşinin de adı verilerek Colonia Claudia Agrippinensium iken, zaman içinde koloni anlamına gelen Colonia şeklinde söylene gelmiş ancak gel zaman git zaman Colonia olmuş  Köln. Bizce tamamen bir turizm şehri olmasa da gezilip görülebilecek, güzel vakit geçirilebilecek yerleri olan bir şehir. Birçok ırka ev sahipliği yapan Köln’ün kozmopolit yapısının çoğunluğunu sanırız Türkler oluşturuyor. Zira hangi cadde de yürürsek yürüyelim neredeyse 2 kişiden biri Türk. Şehri tam manasıyla gezip görebilmek için 1 gün bize yetmedi. Aynı zamanda hafta sonu bir Köln akşamını da merak etmiyor değili

Benelüks Turlarının ayaklarından biri, ismi ‘ışıklar ülkesi’ anlamına gelen Lüksemburg’dayız. Lüksemburg, Lüksemburg ülkesinin başkenti ve Almanya, Belçika, Fransa ile sınır komşusu. Haliyle bu üç kültürü de bünyesinde barındırmakta. Resmi dilleri Almanca, Fransızca ve Lüksemburgca olsa da sokaklarında Fransızca'nın daha baskın olduğunu gördük. Bu ülkede parlamenter temsili demokrasi mevcut ve dükalık şeklinde yönetilmekteymiş. Bu kadar küçük bir ülkenin AB, NATO, OECD, Birleşmiş Milletler ve Benelüks Topluluğu’nun kurucu üyesi olduğunu, bir de üstüne kişi başına düşen milli gelir bakınmından 2007 verilerine göre 1. olduğunu duyunca şaşırmaktan kendimizi alamadık doğrusu. İsviçre gibi sınırları içinde yüzlerce banka şubesini barındıran  Lüksemburg, tahmin edeceğiniz üzere oldukça pahalı bir ülke. Öyle ki şehir merkezinde çalışanlar kiraların pahalılığından akşam mesai bitiminde merkezde değil çevre ülkelerde ikamet etmektelermiş. Hal böyle olunca akşam belli saatler arasında