PARİS/FRANSA


Fransa'nın başkenti Paris için klişeleşmiş aşıklar şehridir demek yerine; sizi sanatsal yönüyle oldukça etkileyecek tarihi binalara , müzelere sahip , çeşit çeşit peynir ve şaraplarını tadabileceğiniz , Avrupa’nın diğer gelişmiş şehirlerine göre trafiği bol , bir gün herkes Fransızca konuşacak edasıyla İngilizce bilseler de sorunuza ısrarla Fransızca cevap veren insanların memleketi şeklinde bir tanımlama yaptık .Toplamda 5 gün süren Paris gezindiğimiz deneyimler ise şöyle; 


PARİS İÇİ ULAŞIM:
Eğer kalacağınız yer merkezde ise zafer Tak'ı, Eyfel Kulesi, Şanzelize Bulvarı ve tekne biniş noktasına yürüyerek gidebilirsiniz. Onun dışında metro, tramvay, RER kullanılabilir. 1-2 günlük tek binişlik ticket +  metro girişindeki otomatlardan alabilirsiniz. Ancak daha uzun süre, örneğin 3-5 günlük turistik gezi yapacaksanız Paris Pass Zone 1-3 alabilirsiniz (Eğer gezinize Disneyland ve Versay Sarayı gibi uzak yerleri ekliyorsanız Zone 1-5 olduğunu unutmayın). Metro hattı biraz karışık gibi ancak önceden telefonunuza metro hattının uygulamasını indirin ki aktarmalarda kafanız karışmasın. Korkmayın Newyork kadar karışık değil. Google maps den faydalanarak hangi durakta inip hangisine bineceğiniz konusunda size yardımcı olacaktır. Şimdi gezdiğimiz gördüğümüz yerler hakkındaki deneyimlerimizden bahsedeyim.

VERSAY SARAYI( Le château de Versailles):
Versay Sarayı'na metro ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz ancak tam turistik sezonda gidiyorsanız çok uzun kuyruk beklemeyi göze alın. Klasik dönem mimarisini yansıtan Versay Sarayı için sanatın ihtişam ile buluşması diyebiliriz. Oldukça etkileyici lakin en az içi kadar etkileyici olan yanı ise Versay Sarayı'nın bahçesi. Gerçekten oldukça özenli ve güzel. Büyük bahçelerin içinde müzik eşliğinde gezinmek insanı çok rahatlatıyor ve mutlu ediyor. Saray'a girerken krokisini almayı sakın unutmayın çünkü bahçe o kadar büyük ki belli bir düzende gezmezseniz bazı havuzlarda yapılan hem görsel hem işitsel müzik şölenlerini kaçırabilirsiniz.
Doğruluğu var mıdır bilinmez sizlerle öğrendiğimiz ilginç bir bilgiyi paylaşmak isterim;
Sarayın yapımında tuvalet veya banyo düşünülmemiş. Bunun sebebi o zamanki asillik anlayışında, asillerin istedikleri yerde ihtiyaçlarını giderebilmelerindenmiş. Bu sebeple Avrupa'da yaygın olarak Versay Sarayı'nın kokusunun "Avrupa'daki tüm saraylardan eşsiz" olduğu söylenirmiş. 1768 yılına kadar da sarayda işleyen tuvalet yokmuş. 1789 yılında Fransız Devrimi'nden sonra bütün sarayda sadece 9 tane tuvalet varmış ve bunlar sadece kral ve yakın aile üyelerine aitmiş. Sarayın geri kalan çalışanları lazımlık kullanıp, kullanılan  lazımlıklar genellikle çalışanlar tarafından oda pencerelerinden dışarı boşaltılırmış. Haliyle koku tüm saray ve çalışanların üzerine sinermiş.

Versay Sarayı bahçesi

EYFEL KULESİ(La tour Eiffel):
Ülkenin en önemli sembolü olan Fransız İhtilali'nin 100.yılı için inşa edilen bu yapı, yapımını sağlayan firmanın sahibi Gustave Eiffel'in  soy ismini taşımaktadır. Başlarda kulenin 20 yılın ardından sökülüp, kaldırılması planlanmışsa da günümüze kadar gelmeyi başarmış ve sayısız tarihi olaya şahitlik etmiştir. Birçok sanatçı ve mimar kulenin mimarisinin kötü olduğu gerekçesiyle  yapımını protesto etmiş hatta imza kampanyaları başlatılmış (Tıpkı Londra’daki London Eye gibi) Ancak şu an Paris hatta Fransa denince akla ilk gelen yapı olmayı başarmış. Çelik malzemeden yapılması sebebiyle de Eyfel Kulesi soğuk havaların etkisiyle; neredeyse 3 cm küçülüp, çok sıcak ya da rüzgarlı havalarda 18 cm'ye kadar yana eğilebilirmiş.
Öncelikle şunu hatırlatalım Eyfel Kulesi'ne çıkmak için internetten bilet alırsanız iyi olur, Biz bilet almadığımız için tepesine çıkmadık ancak elbetteki önünde fotoğraf çekmeyi unutmadık.



NOTRE DAME KİLİSESİ(Cathédrale Notre Dame de Paris):
Paris’de bulunan dünyaca ünlü bir katedraldir. Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilmiştir. Victor HUGO'nun ünlü  'Notre Dame'ın Kamburu' eserinin geçtiği yer. 19.yüzyıl başlarında Paris şehir planlamacıları katedralin bakımsızlığından ötürü katedrali yıktırmak istemişlerdir. Ünlü Fransız yazar Victor Hugo, halkın ilgisini çekmek için Notre Dame'ın Kamburu adlı romanını yazmıştır. Roman, katedralin kurtarılması için kampanya başlatılmasını sağlayarak katedralin yenilenmesinde büyük rol oynamıştır. Görülmeye değer oldukça büyük bir kilise. Giriş ücretsiz ancak değerli parçaların sergilendiği kısıma giriş ücretli.



SİEN NEHRİ TURU( La Seine):
Nehir boyunca birbirinden güzel tarihi yapıları izleyerek hülyalara dalıp,  birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.Tekne kalkış noktası BOTEAUX MOUCHES. Tur süresi 1 saat.

LOUVRE MÜZESİ:
Müzenin çok büyük olduğunu duymuştuk ancak bu kadarını da tahmin etmemiştik. Öyle 1 günde bitirilemeyecek kadar büyük bir müze. Planınızı ona göre yapın deriz. Girişte yine ücretsiz müze krokisi almayı unutmayın buna ihtiyacınız olacak! Öncelikle tam turist sezonunda gittiyseniz dışarıdaki girişte çoooooooooook sıra bekleyebilirsiniz. Eğer bileti internetten alıp müze yakınlarındaki kiosklarda bastırırsanız müze avlusundaki giriş kısmında biletlilere ayrılan kısımda da çoook sıra bekleyebilirsiniz. Ancak intenetten alıp müzenin girişinde solda grup girişlerinin olduğu yerden online biletinizi göstererek az sıra bekleyerek güle oynaya geçersiniz. Bizim gittiğimiz kasım ayı için böyleydiZannediyoruz daha keşfedilmemiş olacak ki hiç sıra beklemedik. Birde bebekli olanlar sıra beklemiyor, bebek pusetli gezginlere duyrulur.
Savaşlardan  korunmak için kale amaçlı  yapılan bu müze zaman içerisinde günümüzdeki halini almış. Özellikle gezdiğimiz İran(pers), Antik Mısır, Antik Yunan, Roma dönemi bizi oldukça etkiledi. Aynı zamanda İslam eserleri kısmında Osmanlıya ait halı, İznik çinilerini, hançerleri vs görmek mümkün.
Ünlü Mona Lisa tablosu da 2. katta sergilenmekte. Tablonun karşısı insan güruhuyla dolu olduğu için tablo ile baş başa fotoğraf çektirmek biraz güç.

Bir de bizim zamansızlıktan dolayı dolaşamadığımız bahçesi varmış, bilgilerinize.

Kabin camında mumyanın röntgeni mevcut
İran Pers dönemine ait

Rönesans dönem mimari örneği


Sevgili Mona Lisa
ZAFER TAK'I(Arc de triomphe de l'Étoile):
Şanzelize Bulvarı'nın başında CHARLES DE GOL meydanının ortasında bulunmakta. Napolyon Bonapart, Austerlitz savaşında galip gelen fransız askerlerine seslenerek "Evinize zafer taklarının altından geçerek döneceksiniz." diyerek 1806 tarihinde Zafer Takı'nın inşa edilmesini istemiştir. Ayrıca Napolyon Bonapart'ın cenazesi Zafer Tak'ının altından geçirilmiştir. Dört tarafından 360 derece trafik aktığından Tak'a geçiş yer altından, metroya gidiş tünelinden yapılmaktadır. Bu arada Tak'ın tepesine çıkmak isterseniz bol bol merdiven çıkmaya kendinizi hazırlayın.


                                                                 
SACRE COEUR BAZALİKASI (Beyaz Kilise):
Paris manzarasını da izleyebileceğiniz, girişi ücretsiz oldukça büyük bir kilise. Genel kültür olması açısından bizce görülmeye değer.

Bazalika'nın hemen sol arkasında  yürüyerek Ressamlar Tepesi'ne ulaşabilirsiniz
MONTMARTE TEPESİ-Ressamlar Tepesi(Saint pierre de montmarte):
Sacre Coeur Bazalikasının hemen yanında bulunan küçük bir meydanı ve o meydanda resim yapan ressamlar ve şirin kafelerin bulunduğu tarihi turistik bir yer.


GEZİ NOTLARI:
*Araba kiralanmasına ihtiyaç olmayan bir şehir zira tüm turistik yerlere metro gidiyor. Bizce geze geze keşfetmek en güzeli.
*Eğer başka bir ülkeden kara yoluyla Paris’e girmeyi düşünüyorsanız otoban çıkışında bir miktar ücret ödeyeceğinizi unutmayın. Paris trafiği oldukça kalabalık dikkat edilmeli.
*Paris'te neredeyse birçok yerde ücretli otopark mevcut. İsterseniz önceden internetten satın alabilir veya otopark çıkışında ödeme yapabilirsiniz.
*Hediyelik eşya olarak klasik magnet vb ürünleri gittiğiniz turistik yerlerin biraz uzağındaki dükkanlardan, büfelerden (özellikle Şanzelize'de) veya siyahi seyyar vatandaşlardan pazarlıkla çok uygun fiyatlara alabilirsiniz. Ancak bu yazdığımın aksine Paris Sembolü bir hediye alacaksanız şunu söylemek isteriz. Bizim gittiğimiz dönemde Zafer Tak’ın en üstünde bulunan hediyelik eşya reyonunda Eyfel,Notre Dame,Versay Sarayının bulunduğu heykel burada 9 euro iken Şanzelize'de bir dükkanda 22 euro idi.Aklınızda bulunsun
*Disneyland'a ilgimizi çekmediği için gitmedik. Gitmek isterseniz Fransa'nın oldukça dışında, zone5 te.
*Şanzelize Leon Fastfood da hem Fransa'ya özgü yiyecekleri tadılabilir (örneğin midye,soğan çorbası,balık) türk damak tadına uygun yiyecekler de yenebilir. Çok merak edenler için soğan çorbası ve kaz ciğeri resmi;

Kaz ciğeri
Soğan çorbası
*Eyfel kulesi sonrası nehir tekne kalkış noktasına çok yakın Le Grand Corona Cafe nin Cream Brulesini deneyebilirsiniz. Biz çok beğendik.
*Yan kesicilere özelliklede turistlerin çok olduğu yerlerde  dikkat! Bizdeki bul karayı al parayı mubabetini görmek olası.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VİYANA/AVUSTURYA

MADRİD/İSPANYA

DUBAI/BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ