LİEGE/SPA TOWN/BELÇİKA
Belçika’nın
Fransızca konuşulan sanayi ve öğrenci şehri Liege’deyiz. 19. yüzyılda bu şehir,
çelik sonrasında da silah imalat yeriymiş. Günümüzde ise yüksek teknoloji
ürünleri (uçak, jet motoru vb), uzay ve bilişim teknolojisi üzerine gelişmiş.
Şehrin ortasından Almanca ve Flemenkçe Maas, Fransızca Meuse nehri geçmektedir.
Bu nehir üzerinde Avrupa’nın 3. büyük nehir limanı bulunmaktaymış.
Şehir
yarım günde gezilebilecek büyüklükte. Nehir üzerinde birçok köprü
bulunmaktadır. Kimi eski binaların arasında yeni yapılaşmalar mevcut. Hani
gitmeye niyetiniz varsa sizleri negatif etkilemek istemeyiz ama açıkcası bizde
gezilesi görülesi bir yer düşüncesi uyandırmadı. Eğer bu bölgedeyseniz ve
fazladan zamanınız varsa elbette gidin görün ancak beklentinizi de çok fazla
yüksek tutmayın deriz.
Hava Nasıl Oralarda?
Sanırım
bunu tüm kuzeye yakın ülkeler için yazacağım. Yanınıza şemsiye ya da yağmurluk
alın. Yağış ihtimali %10 bile olsa yağmur atıştırabiliyor. Şehrin atmosferi her
sanayi kentinde olduğu gibi maalesef biraz kasvetli geldi bize.
Bisiklet Dostu mu?
Şehir
alabildiğine düzlük. Tabi şu meşhur merdivenlerini saymazsak. Bisiklet yolları
mevcut ancak bir Hollanda ya da Almanya gibi değil maalesef zira bisiklet
yollarına park etmiş araçlar görebilirsiniz. Yinede bisiklet kiralayarak
gezilmeye uygun.
Para Birimi ne?
Euro
Para Birimi ne?
Euro
Meuse (Maas) nehri:
Şehrin
ortasından geçen Meuse (Maas) nehri boyunca yürüyüş yapabileceğiniz yollar
mevcut.
Saint Barthelemy Kilisesi:
Liege’nin
sembol yapılarından biri. 11.yüzyıl romanesk tarz mimarisi.
Grand Curtius Müzesi:
16.
yüzyıl sonlarında inşa edilmiş müze. Arkeoloji, sanat, dekoratif ve dini temalı
dört müzenin birleşiminden oluşturulmuş.
Liege katedrali:
Gittiğimiz
dönem tadilattaydı. Yüzünü görmek veya içine girmek kısmet olmadı.
Rue Vinave d’ıle Caddesi:
Liege
katedralinin tam karşısında, küçük heykelin olduğu meydana bağlantılı olan
trafiğe kapalı çeşitli mağazaların bulunduğu alışveriş caddesine indirim zamanı
gidilebilir.
Hemen arkası Vinave Caddesi |
Parc de la Boverie:
İçinde
müzesi, gezinen ördekleri ve küçük bir havuzu olan park.
Boverie Müzesi |
Liege merkeze dair notlarımız bunlardan ibaret lakin Liege diyince aklımızda kalacak olan bir yer var ki o da bir pazar gezmesinde keşfettiğimiz Spa Kasabasıdır. Toplu taşıma ile nasıl ulaşılır araştırmadık ama aracınız varsa ya da kiraladıysanız bizim gibi de az biraz Liege merkezden sıkıldıysanız atlayın arabaya bu kasabayı görün, bir de güzel yemek yiyin dönün deriz;
SPA TOWN:
Liege’e
35km uzaklıkta. Liege’ye dair en çok sevdiğimiz, beğendiğimiz yer diyebiliriz. Doğal
mineralli sularıyla meşhur ve burası günümüzde bilinen spa sularının çıkış yeri.
Bu köy 1918 de Alman ordusu tarafından karargah olarak da kullanılmış. Köy
olmasına rağmen birçok organizasyona ev sahipliği yapmış.Öyle ki Formula 1
Grandprix’in bir ayağı burada yapılmış. Dünya da ilk güzellik yarışmasının
yapıldığı yermiş. Gittiğimiz gün rock konseri olması sebebiyle oldukça
kalabalıktı.
Spa sokakları |
Eğlenceli bir zamanda gittiğimiz kesin |
Pouhon Pierre le Grand:
Spa
kaynağının merkezi. Bina Belçikalı mimar Victor Beseme tarafından sekizgen köşk
biçimde inşa edilmiş. İçinde turist ofisi de bulunmaktadır.
BAINS:
Fransızca
havuzlar, bir çeşit hamam anlamına geliyormuş ancak gittiğimiz gün festival
zamanı ve bina da tadilatta olması sebebiyle ilgimizi çekmesine rağmen içine
girip bilgi edinemedik. İnşallah bir daha ki sefere. Bilgisi olan buradan
yazarsa seviniriz.
Musee de la Ville d'eaux:
Spa
suyu kent müzesidir. Kraliçe Marie-Henriette’nin spa ile ilgili süper
koleksiyonunun eviymiş. Geçmişten günümüze gelen spa ile ilgili malzemelerin
bulunduğu koleksiyonların sergilendiği müze.
Franchimont Kalesi:
11.yy’da
Liege Prensliği için inşa edildiği düşünülüyormuş. Spa köyüne yaklaşık 9km
mesafede bulunan bu orta çağ kalesini biz malesef kaleye giden yolun konser
sebebiyle kapatılmasından ötürü ziyaret edemedik.
Kısmetse
başka sefer. Eğer sizlerin ilgisini çekerse ve gitmek isterseniz diye
paylaşıyorum.
Gezi Notlarım:
*Fransızca
Liege (Türkçe okunuşu Liyej), Flemenkçe luik olarak yazılmakta. Ayrıca Luik,
Laik demekmiş meraklısına ekstra bilgi.
*Her
ne kadar bir yeri gezmeden önce nerelere gideceğimiz konusunda araştırma yapmış
olsam da Liege’deki çok basamaklı, merdivenli sokağa gitmeyi maalesef unutmuşuz.
Sanırım bunda şehri pek sevememizden kaynaklanmış olabilir. Artık kısmetse
bir daha ki sefere.
*Aracınız
varsa ve bu şehire hafta sonu geldiyseniz, nehir kıyısında, şehir merkezine yürüme
mesafesinde, 2 veya 3 km mesafedeki park edilen yerlere ücretsiz park
edebilirsiniz. Ancak herhangi bir apartmana ait olduğuna dair yazı var mı? diye
park edeceğiniz yerin etrafına dikkat edin ki arabanız çekilmesin.
Yorumlar
Yorum Gönder