ZÜRİH/İSVİÇRE

                                                             
                                          

ZÜRİH/ZÜRİCH/ZÜRİK
İsviçre, denize kıyısı olmayıp Almanya, Fransa ve İtalya'ya komşudur. Euro bölgesinde olduğu halde kendi para birimleri olan İsviçre Frangı'nı kullanmaktadır. Ayrıca birçok dünya zenginin paracıklarını yatırdıkları büyük bankaların bulunduğu, refah seviyesi Avrupa’nın birçok ülkesine göre yüksek bir ülkedir. Haliyle İsviçre’nin başkenti Zürih bize, diğer Avrupa ülkelerine göre pahalı geldi yani para birimimiz itibariyle Avrupa pahalı ama burası ayrı bir pahalı. Bu ülke ile ilgili yaşadığımız bir anıyı paylaşmadan geçemeyeceğim. Zamanında Avrupa’da savaşlar koparken etliye sütlüye karışmayan bu ülke için dolayısıyla Zürih için İsviçreli olan rehberimize göre; Eğer Avrupa bir kek ise İsviçre kekin içindeki altın paraymış. Kendilerince bu bakış açısı çok çok şey ifade ediyor sanırım. Aynı zamanda futbol severler için FİFA’nın (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) merkezi buradaymış.
Zürih merkez sakin sessiz, bir günde yürüyerek gezilebilecek bir şehir. Biz ilk günü Zürih merkeze ayırdık. 2.gün ise Alp sıra dağlarını daha da yakından görmek adına doğaya verdik kendimizi. Tur eşliğinde Rapperswil, Liechtenstein, Maienfield ve Heidihaus'u gezme fırsatımız oldu. Şimdi sıra geldi Zürih merkezden başlayarak yaşadığımız deneyimleri aktarmaya;

Hava Nasıl Oralarda?
İlkbahar ve sonbaharda yağmurlu. Şemsiye ve yağmurluk şart.

Bisiklet Dostu mu?
Tam bir bisiklet dostu diyemesek de sürülebilir.

Para Birimi?
Euro

LİMMAT NEHRİ : 
Şehrin ortasından geçen içinde kuğuların da yüzdüğü bir göl ve bağlantılı bu nehir oldukça keyifli. İster nehir kıyısı (Limmatquai) boyunca yürüyebilir isterseniz kenarında oturup kuğu ve ördekleri izleyebilirsiniz.







SECHSELAUTENPLATZ:
Nehrin hemen kıyısında, Opera binasının tam karışında ve Bellevue durağının yanında bulunan oldukça büyük bir meydan. Güneş var yağmur yoksa içeceğini cipsini kapan meydana gelip meydana konulmuş olan sandalyelere tüneyip kah kitap okuyor kah arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Eğer çok yorulduysanız dinlenme duraklarınızdan biri olabilir.




GROSSMÜNSTER KATEDRALİ:
Tarihteki reform hareketleri sonrasında Zürih, İsviçre protestanlığının merkezi ve sığınağı olmuş. Zürih’deki 3 meşhur protestan katedralin en büyüğüdür. Limmat nehrinin hemen yanında bulunur. 10.yy da inşa edilmiş olan bu kilise Almanya’daki reform hareketlerinin başlangıcı olmuş.






FRAUMÜNSTER KATEDRALİ:
13. yüzyıldan kalma olan bu kilise rus-fransız yapımı olup vitraylarıyla ünlü. Zamanında kadın sığınma eviymiş. Gel zaman git zaman kilise halini almış. Zaten kilisenin isminin başındaki frau kelimesi kadın anlamına gelmektedir.


SANKT PETERS KİRCHE:
Kilisenin içinde 13.yüzyıldan kalma oldukça büyük bir saatli çan bulunmaktaymış.İçine giriş mümkün olmadığından  ötürü  giremedik.


BAHNHOFSTRASSE: (Alışveriş zamanı mı yoksa?)
Kısacası kimi adını dahi duymadığımız çeşitli pahalı mağazaların bulunduğu ortasından da tramvayın geçtiği alışveriş caddesidir. Hani İsviçre’ye geldik madem şöyle bir alışveriş çantasını doldurayım derseniz nakit para yetmez de açık limitli kredi kartı daha uygun olabilir zira biz belki uygun fiyatlı isviçre yapım hatta markasız güzel bir saat bakarız dedik sıradan mağazadaki fiyatları görünce bakakaldık. En düşüğü 500 frank tan başlıyor 40.000 franklara kadar yolu var.(frank ve euro aşağı yukarı aynı değerde denilebilir). Bu arada sadece bu caddede değil İsviçre’nin genelinde güzel giyimli , şık insanları görmek mümkün.Ayrıca magnet konusuna da gelmek istiyorum. Normal hediyelik eşya dükkanlarında 7-10 frank (hani tl ye çevirmek sinir bozucu!) arasında. Tavsiyemiz yukarıda yeme içme bölümünde  bahsettiğim büfelerden alın derim.(biz 6 franga almıştık)





Zürih şehir merkezinde birçok çeşme var. İşte o çeşmelerden birkaçı;







Zürih Dünyaca ünlü çikolata markalarının çıkış noktalarından biri. Biraz pahalı olsalar da özellikle aşağıda heykelini gördüğünüz Lindt marka çikolata burada denemeye değer.



RAPPERSWİLL KASABASI:
Zürih merkeze 20 dakikalık mesafede olan bu kasaba gül bahçeleri  ve kalesiyle meşhur. Zaten ’Güller Şehri’ olarak tabir edilirmiş burası . Merkezinde denizi olmayan sahil kasabası görünümünde. Burada yemek yiyip ortaçağ görünümlü şirin dar sokaklarında yürüyüp kaleye çıkabilirsiniz. Kaleye yorulmayacağınız merdivenlerden çıkıp şehri ve yeşillik içindeki geyikleri  yukarıdan izleyebilirsiniz. Kalenin tarihi 13.yüzyıla kadar uzanıyor. Eğer ilginizi çekerse kalenin hemen yanındaki kiliseyi de ziyaret edebilirsiniz. 
Gül bahçelerine de girilebiliyormuşsunuz ancak gittiğiniz dönem önemli yani gül sezonu olmadığı için biz sadece yeşillik gördük. Haziran ve Ekim ayları arasında 600 farklı türde gül görmek mümkünmüş.








Kalenin hemen yanında bulunan kilise

Kaleye çıkarken karşımıza çıkan oldukça  eski bir ev

Rapperswil'e kaleden bakış
                                   
LİCHTENSTEİN:
Tarihi Ortaçağa dayanan bu prenslik Roma imparatorluğu topraklarına dahil olup konumu itibariyle Avrupa kıtasını etkileyen birçok tarihi olaydan neredeyse hiç etkilenmemiş ; Örneğin 2. dünya savaşına katılmamış. Almanya, Avusturya ve İsviçre’yle sınır komşusu olan bu ülke Monaco’dan sonra Avrupa’nın 4. küçük ülkesi. Lichtenstein Prensliğine adını tarihteki Lichtenstein ailesinden almakla birlikte ülkenin türkçe adı ‘Parlak KAYA’ dır. Başkenti Vaduz olan bu ülkede vergi uygulanmamaktadır. Sakın ‘çok ucuzdur amanın hadi alışverişe’ diye düşünmeyin. Magnet fiyatlarını baz alırsak ortalama bir magnet 10 euro! Zürih merkezin aksine burada çok fazla tarihi yapı yok zaten en dikkat çekici yapı da halen prens ve ailesinin yaşamakta olduğu, şehri tepeden gören Vaduz kalesidir.  Prens ve ailesi halen yaşadıkları için içini gezip görme imkanı yok malesef.Şehir o kadar küçük ki resmi binalar mağazalar, hediyelik eşya dükkanları tek caddede toplanmış. Zürihe yaklaşık 2,5 saatlik bir mesafede Alp sıra dağlarını izleye izleye, tabi eğer sis yoksa, ulaşabilirsiniz.


Lichtenstein Prensi'nin halen yaşamakta olduğu kale










MAİNFELD, HEİDİHAUS:
Alplerin eteklerinde gezilesi, görülesi fotoğraflanası bir yer. Heidi’nin evinin bulunduğu bölge Mainfeld diye geçiyor. Özel aracınızla gelirseniz eğer  google maps de Mainfeld’i bulabilirsiniz. Zaten Mainfeld’e ulaştığınız zaman heryerde heidihaus tabelaları sizi yönlendirecektir. Tabelaların getirdiği en son noktaya geldiğinizde araçlar için otopark noktası var. Buraya park edip milka ineklerini seyrede seyrede yaklaşık 200 metrelik bayır çıktıktan sonra Heidihaus’a ulaşıyorsunuz. Yalnız şunu söyleyeyim bu görmüş olduğunuz ev Heidi’nin gerçekte yaşadığı yer değil bire bir aynısı olduğunu söyledi rehberimiz. Eğer gerçek heidi evini görmek istiyorsak çıkış 2 saat iniş ise 15 dakikaymış. Artık varın düşünün nasıl bir yokuş. Dilerseniz Heidi’nin bu evini ücret karşılığı gezebilirsiniz. Hatıra bir şeyler alayım derseniz hemen 50 metre yanındaki dükkandan alışveriş yapabilirsiniz. 

Alp turu için eğer arabanız varsa turla gitmenize hiç gerek yok. Rapperswil, Liechtenstein, Maienfield ve Heidihaus zaten turistik yerler olduğu için rahatlıkla ulaşabilirsiniz hem de süre planlamasını kendiniz yaparsınız nerede ne kadar kalmak istiyorsanız. Ama turdan başka altenatifiniz yoksa bizim turumuzun kalkış noktası Bahnhofplatz meydanına bakan gar istasyonunun içinden geçip arka taraftan çıkıyorsunuz.Karşıdan karşıya geçip dosdoğru yürüdüğünüzde tur buluşma yerine ulaşıyorsunuz. Zaten burası bir çeşit otobüs terminali gibi bir yer. 




Heidihaus'a çıkarken


Heidihaus
Heidihaus
Gezi Notlarım:
*Tramvay veya otobüsle heryere ulaşabilirsiniz. Biletinizi ise durakların hemen yanındaki bilet alım otomatlarından alabilirsiniz. Nerelere gideceğinizi önceden belirleyip büyük duraklarda bulunan haritalardan neye binip neye ineceğinizi belirleyip ona göre biletinizi almalısınız. Tavsiyem internetiniz yoksa otelinizin internetini kullanarak google maps amcaya sorarak nereden kaça binip kaçta ineceğinizi öğrenebilirsiniz. (Ayrıca Bahnhofplatz meydanındaki starbucks’da free internet var bilginiz ola). Şimdi asıl ilginç olan kısıma gelmek istiyorum. Biz yarım saatlik biletimizi otomattan aldık, beklediğimiz tramvay geldi bindik elimizdeki bileti bir yerlere dıtlatma ihtiyacı duyduk ancak ne bir görevli gördük biletimizi göstereceğimiz ne de bir makina. Baktık gelen binip oturuyor. Biletini de ona göre alıyor belli ki dedik. Yaptığım araştırmalara göre arada biletçi amca ya da teyze dolanıp biletleri kontrol ediyormuş süresi dolmuş mu biletsiz mi diye. Yani İstanbul’da değil küçük şehirlerimizde bile biz bu uygulamanın canını çıkartırdık sanırım. Eğer ola ki biletsiz yakalandın ya da biletin süresi geçti de yakalandın o zaman yüksek ceza ödemeye de razı olacakmışsın o sebepten biletinizi iyi saklayın deriz:)Genel itibariyle toplu taşımaya hiç gerek yok da hani yorulduysanız veya aceleniz varsa veya da bebek puseti ile geziyorsanız bilginiz olması açısından yazmak istedim.,




*Rapperswil, Liechtenstein, Maienfield ve Heidihaus turunu da internetten Viatour isimli acentadan aldık. İnternetten almak istemezseniz araç kalkış yerindeki bilet bankosundan da alabilirsiniz. Turistik sezonda giderseniz yer bulamayabilirsiniz. Bu sebepten internetten almak en mantıklısı. Bir de şu noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim;  maksat bol bol Alpler'in resmini çekmekse eğer hava durumuna bakın zira sisli günlerde Alplerin yüzünü görmek pek mümkün olamıyormuş maalesef.

*Genel itibariyle yeme içme de tahmin edeceğiniz üzere pahalı. Ancak nehir kıyısındaki büfelerden beefsoucess (dana etinden yapılma sosis) vb zevkinize göre ekmek arası ve içeceklerinizi alıp nehir kıyısındaki banklara oturup seyre dalarak yiyebilirsiniz tabi yağmur müsade ederse. Onun dışında buralara kadar gelmişken özel bir yerde özel birşeyler yiyeceğim deseniz hem arkadaşımızın hem de rehberimizin  tavsiye ettiği  Zeughauskeller isimli tarihi restoranda beefsouces yemenizi tavsiye ederiz. İçeceklerle birlikte yaklaşık 30 ile 40 frank arasına denk gelir. Her ne kadar cebi tl olarak biraz boşaltıyor,ancak lezzeti güzel geldi bize.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VİYANA/AVUSTURYA

MADRİD/İSPANYA

DUBAI/BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ