BARSELONA/İSPANYA



İspanya’nın en büyük 2. kenti Barselona, İspanya’nın en önemli turistik şehri olup Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti. Bu şehirde hem Katalanca hem İspanyolca konuşulmaktadır. Aynı zamanda %50 den fazla kişi kendini İspanyol değil Katalan hissetmektedir. Bu sebepten özellikle İspanyolca yerine Katalanca konuşmaya özen gösteriyorlar. Sebebini yazımın en sonunda aktarmak istiyorum zira konu biraz uzun. Orta Avrupa, Batı Avrupa ve İtalya’da gördüğümüz gotik, barok, rönesans mimariden çok farklı bir şehir dokusuyla karşılaştık burada. Gaudi’nin başını çektiği modernizim ile inşa edilmiş bu şehirde güney İspanya’ya nazaran Arap etkisi nispeten daha az gibi geldi bize. Tarihi çok çok eskilere (İ.Ö. 3. yy.) dayanmakta olup milattan sonra 3.yüzyıl başlarında Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmiş. 
Bu şehir için güzel ve hızlı bir planlama ile 3 günün ideal olduğunu düşünüyoruz, tabi denize gireyim biraz da keyif yapayım derseniz süre uzayabilir.

Hava Nasıl Oralarda?
Avrupa’nın güneyinden bahsedince havaların daha da ılıman ve sıcak olmasından ötürü yüzümüz gülüyor. Eğer denize girecekseniz eylül ayı serin olabilir ama şehir oldukça rahat geziliyor.

Bisiklet Dostu mu?
Kesinlikle bisiklet kiralayın deriz, bisiklet için düşünülebilecek herşey mevcut.



Para Birimi?
Euro

Sagra  da Familia (Kutsal Aile Kilisesi):
Antoni Gaudi'nin 1883 yılında yapımını devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan bir bazilikadır. Yapımı halen devam etmektedir. Halk arasında bitmeyen kilise olarak da bilinir. UNESCO tarafından "Antoni Gaudí'nin Eserleri" adı ile Dünya Mirası listesi'nde yer almaktadır. Önceden biletinizi ya gişeden ya da internetten online almayı unutmayınız.


Bu katedralde Barok ve Rönesans döneminden farklı bir stille karşılaşıyoruz





La Rambla Caddesi:

Kalabalık, hareketli, çeşitli marka mağazaların bulunduğu alışveriş caddesidir. Caddenin tam ortasından Mercat de La Boqueria pazarına çıkılabilir.



Mercat de La Boqueria:
Barselona’da oldukça meşhur üstü kapalı sebze ve meyve pazarı. Sadece sebze meyve yok bunun yanında değişik tatları, özellikle deniz ürünlerini, tapaslarını, meyvelerini deneyebileceğiniz küçük büfe restoranlar var. Kesinlikle tavsiye ederiz.





Casa Mila:
Antoni Gaui’nin UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne de alınan çatı, baca ve balkonu ilgi çekici eseri. İçini ücret karşılığı gezebiliyorsunuz.



Casa Battlo:
Gaudi’nin bir diğer önemli eseridir. Dış cepesindeki vitrayları ve seraamikleri güzel bir görünüm yaratmış. Söylenene göre Gaudi bu eserini Claude Monet’in Nilüferler tablosundan etkilenerek yapmış.



Port Vell (Eski Liman):
La Rambla Caddesi’nin solunda bulunan Liman. Buraya yakın meydanda görülmeye değer Kristof Kolomb’un anıt heykeli var.



Columbus Monument:
Kristof kolomb Anıtı, Kristof Kolomb’un 1888 yılında Amerika’ya ilk seferinin onuruna yaptırılmıştır. Plaça Portal de la pau ‘da bulunur.



Barcelonetta:
Sahil kenarı semti. Cafe restoranların ve denize girilebilecek merkeze en yakın sahil şeridi;


Santa Maria del Mar Bazilikası: 
14.yüzyıl yapımı renkli vitray camlı sade ama etkileyici bir katedral;


Barselona Katedrali (Catedral de la Santa Cruz):
Yapımına 13. yüzyılda başlanmış olsa da tam 7 yüzyıl sonra bitirilen görülmeye değer görkemli katedral;


Hemen arka çıkışta havuzlu bahçesi ve bahçede dolaşan kazlar var.


Parc de la Ciutadella:
Barselona’nın en güzel turistik parklarından biridir. Çayırı çimeni bol, ortada güzel bir havuzu olan bir park;
   



Tipidabo:
Tipidabo kelimesi türkçe ‘sana sunuyorum’ anlamına gelmekteymiş ve İncil'de de geçmekteymiş; Şeytan Hz. İsa’yı kendine çekmek için bu tepeye çıkartarak ‘tüm dünyayı sana sunuyorum’ demiş. Şehrin tamamını görüp fotoğraf çekebileceğiniz oldukça yüksek bir tepe. Burada en tepede kilise, kilisenin eteklerinde cafe ve restoranlar bir de eğlence parkı mevcut. Buraya nasıl gelineceğine gelirsek; Buraya finüküler ve dolmuşla geliniyor. Önce metroya binin aktarmanız gerekiyorsa metro içinde aktarmalar yaparak finükülere ulaşın. Finükülere biniş ücretsiz (ancak geri dönüşü finüküler ile yapacaksanız dönüş ücretli). Finükülerden indiğiniz gibi dışarı çıkın dolmuş durağını göreceksiniz. Direk dolmuşa binin. Dolmuş için bilet almaya gerek yok çünkü içeride ödeme yapıyorsunuz.


Barselona'ya tepeden bakış

Cafe restolanlar
Finikülerden bir kare
Agbar Kulesi:
Yeni nesil, bizce görülmeye değer yüksek bina;

Plaça Espanya:
İspanya’nın 2. büyük meydanıdır.


Plaça de Catalunya:
Barselonanın bir diğer önemli meydanıdır.



Arenas de Barcelona:
Las Arenas olarak da bilinen Arenas de Barcelona, 1900 yılında boğa güreşi alanı amacıyla inşa edilmiş olsa da Katalanların boğa güreşlerine karşı çıkmalarından ötürü en son boğa güreşi 1977 yılında yapılmış ve ardından uzunca bir süre sessizliğe bürünse de yenileme çalışmaları ile 2011 yılında aslı korunarak tamamlanmış  ve otoparkı da bulunan bir alışveriş merkezi haline gelmiş. Plaça Espanya'da bulunur.


Arc de Trium:
Barselona'nın Zafer Tak'ıdır. 1888 Barselona Dünya Fuarının ana giriş kapısı olarak inşa edilmiş. Devamında uzunca ve güzel bir yürüyüş yolu ile karşılaşıyoruz.



Gezi Notları:
*Biz deniz ürünlerini ve özellikle de çeşit çeşit tapas atıştırmaklıklarına bayıldık. Restoran veya otel isimi vermiyoruz ama tapaslarına bayıldığımız için bu restoranı paylaşmadan geçemeyeceğiz.



*Barselona'ya nasıl geldiğimizden de bahsetmek istiyorum. İtalya, Romadan buraya geldik ve arabalı olduğumuz için Civitavecchia Limanı'ndan arabalı ve yataklı feribotla 20 saatte ulaştık. Eğer Roma’dan değişik bir deneyim yaşamak isterseniz ve zamanınız da varsa ve bir de deniz tutmuyorsa tavsiye ederiz. Özel kamara da kiralayabilirsiniz ya da otobüs mantığı bekleme salonlarında istirahat ederek de seyahat edebilirsiniz. Standart menülü restoranı (bilet fiyatı ona göredir), cafe vb ihtiyacınızı karşılayacak her şey mevcut feribotta. Bileti internetten önceden satın alın deriz. Online bileti liman yolcu bekleme salonunundan bastırmanız gerekmektedir. Biz 2 kişilik oda kiraladık. hani odadan beklentiniz yüksek olmasın ama en azından yatarak gitmek güzel oldu bizim için. 

Çanakkale Feribotu gibi birşey beklediğimiz ancak bizi şaşırtan Cruise gemimiz.
*Gelelim öğrendiğimiz ve deneyimlediğimiz kadarıyla Katalanlar ile İspanyollar arasındaki husumete;
İber Yarımadası'nın kuzeydoğusundaki Katalonya, başkenti Barselona olup İspanya’daki 17 özerk bölgeden biridir. Katalonya kendine ait meclis, başkan, yürütme kurulu ve hükümete sahiptir. Katalanlar hem Katalanca hem de İspanyolca bilirler ancak İspanyollar Katalanca bilmeyebiliyorlar ve Katalanca İspanyolca'ya göre daha bir arap gırtlak yapısına sahip. İspanya turizim ve ticaret gelirlerinin hatırı sayılır bir kısmını Barselona ve çevresinden elde etmektedir. Bu sebepten kendini İspanyol hissetmeyen Katalanlar gelirin önemli bir kısmını ellerinde tutuyorlarken ülkenin geri kalanı için vergi ödemeyi reddedip kendilerini ayrı bir ülke olarak addediyorlar. Kendilerine İspanyol denmesinden de hoşlanmıyorlar ve Katalanca dili konusunda oldukça hassaslar. Zaten bizde Barselona'daki otelimize yerleşirken resepsiyoniste İspanyolca teşekkür ederim nasıl söylenir diye sorduk ‘İspanyolca gracias ama Katalanca merci demektir’ dedi. Başta neden Katalanca'yı da araya soktu diye düşündük ancak şehirde vakit geçirdikçe anladık sebebini. Zaten de  27 Ekim 2017 tarihinde Katalonya Parlamentosu'nda yapılan oylamayla 70'e karşı 10 hayır ve 2 çekimser oyla İspanya Hükümeti'nin çağrılarına rağmen tek taraflı bağımsızlık ilan edilmiştir. Tek taraflı bağımsızlık ilanından sonra İspanya Senatosu'nda Katalan Özerk Hükümet'in görevden alınmasını sağlayacak düzenlemeler kabul edildi. En son durumda Katalan Başkan’ın Belçika’ya kaçtığını öğrendik. Sonrasında neler olacak bunu tarih gösterecek olsa da Avrupa Birliği Katalonya’nın ayrılığını desteklemiyor zira diğer ülkelerdeki etnik gruplara örnek olsun istemiyorlar.
*Magnet 1 euro


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VİYANA/AVUSTURYA

MADRİD/İSPANYA

DUBAI/BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ